İçeriğe geç
Anasayfa » Blog » Bakmak İle Görmek Arasındaki Fark Nedir? Paradigmalar

Bakmak İle Görmek Arasındaki Fark Nedir? Paradigmalar

Pandemi süreci ilerledikçe, ilk başta şaşkınlıkla karşılaştığımız durumlar, alışmaya ve öğrenmeye çalıştığımız yenilikler bazen bize hem belirsizlik-korku hem de heyecanı aynı anda yaşatsa da, sürecin sürekli başa döner bir hal alması tedirginlik ve tükenmişliği de bir arada getirdi.  

Kimimiz iş kaygısı yaşarken kimimiz bununla belki de yüzleşti. Her sektörden çoğu kişi farklı sıkıntılarla karşılaştı. Ama bu süreçte çeviklik #agility yetkinliğine sahip kişiler bu girdaptan sıyrıldı. 

Karşılaştığım farklı kişilerle sohbet edip empati ve şükran gücümü taze tutmayı çalışan biri olarak ilginç durumlara şahitliğim oldu. 

Örneğin pandemi öncesinde simit- poğaça vb satışı yaparak geçimini sağlayan bir kişiye ” bu süreci nasıl atlattın?” diye sorduğumda, bir miktar parasını hemen SEO yani “arama motoru optimizasyonu” yapan aracı kuruluşlarla temasa geçerek yatırım yaptığını, lokazisyonunda google a #kahvaltı #simit yazıldığında ilk onun çıktığını söyledi. Şaşırdım… 

İnsanların online platformlara saldırdığı tecrid döneminde pes etmeyip, çevik davranarak işinin devamlılığını sağlaması çok hoşuma gitti. 

Beyaz yaka bir çalışan olarak, kendi tarafımı araştırdığımda ise online ın getirdiği iş yükü-özel hayat karmaşası biraz daha kötümser. Adaptasyonu zor bir geçiş süreci. Özellikle kadın çalışanlar için. Sonucunda ise güzel tarafı; işimizin devamlılığı ve sürdürülebilir olması. Sadece çevik olarak sürece alışmamız kâfi. İşimizin başında olmak paha biçilemez.

Aşağıda Harvard Business Review den alıntı yaparak durumu özetlemek isterim. 

“Gallup’un araştırması, bir çalışanın haftada ortalama 50 saatten fazla çalıştığında mesleki tükenmişlik riskinin önemli ölçüde arttığını, 60 saatte daha ciddi oranlarda yükseldiğini gösteriyor. Açıkçası, bu sorun ortadan kalkmadı. Aksine pandemi muhtemelen onu daha da kötüleştirdi. 

Son anketimizin katılımcılardan biri, “Bir koşturmacadır gidiyor. Üretmemiz için üzerimizde daha fazla baskı var ve kimse zamanla ilgili sınırlara saygı duymuyor. E-posta trafiği 05:30’da başlıyor ve 22:00’ye kadar sona ermiyor çünkü gidecek başka yeriniz olmadığını biliyorlar. Ailesi olmayan bekar insanlar için durum daha kötü çünkü ‘Gidip çocuklarla ilgilenmem lazım’ demeleri mümkün değil” diyor.” 

Sağlık çalışanlarının hakkı zaten ödenecek gibi değil…İlkbaharda hekimler, hemşireler ve ilk yardım görevlileri geçit törenleri ve alkışlarla kutlandı. Zamanla tezahüratlar durdu. Alkışlar olabilecek en kötü zamanda, sağlık çalışanlarının en çok ihtiyaç duydukları dönemde söndü gitti. Öncesinde en yüksek tükenmişlik oranları zaten onlardaydı ama pandemi o oranları eşi benzeri görülmemiş seviyelere çıkardı. 

HBR ye göre; tükenmişlik sendromuyla baş etmenin ana başlıkları ise şu şekilde ön görülüyor; 

  • Bir amaç duygusu hissetmek 
  • Yönetilebilir iş yüküne sahip olmak. 
  • Empati sahibi bir yöneticiye sahip olmak. 

Konuyu daha da derine taşımak istiyorum… Paradigmalarımızdan kurtulmak! 

Sistem bize ısrarla diyor ki bakış açını çeviklikle değiştir. Bunun için şimdiye kadarki alışkanlıklarımızdan sıyrılmalıyız.  

Bugün sohbetlerini dinleme şansım olduğu @Sertaç Doğanay ve @Fatih Yedikardeş in sohbetinde, giyim kodlarının, işe nasıl ne giyilir kurallarının konuşulduğu yakın tarihin artık tarihe karıştığını duyunca gülümsedim. Gerçekten de özenle seçtiğimiz bir sürü gömlek belki de 1 yıllık ütü ile dolaplarımızda durur halde. Kışlık pantolonlarımızın bir çoğunu giymeden neredeyse ikinci kışı atlatacağız. 

Şu dönemde ihtiyacımız olan en önemli unsurlardan biri çeviklik ile Empati… 

Aşağıda vereceğim örnekte, matematiksel düşüncemizin yanında duygusal düşüncemizin eşliği olmadan nekadar anlamsız olduğuna değineceğim. 

1848 yılında Pineas Gage’in başına gelen bir kaza ile beyin çalışmaları hızlanmış ve beynin davranışla olan ilişkisi üzerinde durulmuştur. Gage, bir demiryolu işçisidir ve bir kaza sonucu ön beyin bölgesi (frontal lobun limbik sisteme dahil olan alt kısımları) hasar görmüştür. Bu olaydan sonra Gage’in bedeninde herhangi bir kusur olmamasına rağmen karakteri, davranışları değişmiştir. Genellikle ağırbaşlı ve kibar bir adam olan Gage, düşüncesiz, gürültücü, küfürbaz bir adama dönüşmüş ve sosyal inceliklerin hepsini yitirmiştir. (Smith, 2017, s. 31) Böylece Gage olayı birçok soruyu ortaya çıkarmıştır. Özgür irade, beyin-davranış ilişkisi, beynin bölümleri..vs. Bu olay prefrontal lobun (ön beyin-gelişmiş beyin) özellikle de iç taraflarının duyguların kontrolüyle ilgili olduğunu gösteren ilk örnektir.  

Görüldüğü gibi, limbik beynimiz ve duygu merkezimiz amigdala nın, gelişmiş beyne eşlik etmesi, akıllıca düşünmek ve empati arasındaki ilişkiyi gayet güzel kanıtlıyor. 

Cambly Türkiye Genel Müdürü Emre Şimdi’ nin e-posta iletilerinde güzel bir dörtlük okumuştum; 

IQ ile tartışma kazanır, 

EQ ile insan kazanırsın. 

IQ sana tahmin edebileceğin kapıları açar. 

EQ ise tahmin edemeyeceklerini… 

Öğrendiklerimiz üzerinde eleştirel bir bakış açısı geliştirmek, sorgulayarak ve analiz ederek anlamaya çalışmak çok önemlidir. Böylece beynin hızı ve kapasitesi artacak ve gerektiğinde amigdalaya daha hızlı etki edebilecektir. 

Bakış açımız ile ilgili 1888 yılında çizilmiş bir fotoğraf, bazı olaylara biraz geriye çekilip, arkamıza yaslanıp bakınca, paradigmalarımızı yıkmamızı çok güzel özetliyor. Gelin sizle de deneyelim; 

Aşağıdaki fotoğrafta nasıl bir kadın görüyorsunuz? Biraz fotoğrafa baktıktan sonra videoyu izleyerek konuyu bağlayalım:) 

Bir bilgeye sormuşlar;  

Bakmak ile görmek arasında ne fark vardır? 

Cevap vermiş; tek fark SENSİN! 

Herkes senin gibi bakar, ama ne göreceğini ya da ne görmek istediğini SEN belirlersin. 

Mantıkla, Empatiyle bakabileceğimiz yarınlarınız olsun… 

Flaneur

————————————————————————————————–

Kaynak: Aysel, T. A. N. Bir Bilgi Kaynağı Olarak Duygu-Akıl İlişkisi. Atlas Sosyal Bilimler Dergisi1(6), 21-45.

https://hbrturkiye.com/dergi/tukenmisligin-otesi

Photo by Robina Weermeijer on Unsplash


Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Bu site, istenmeyenleri azaltmak için Akismet kullanıyor. Yorum verilerinizin nasıl işlendiği hakkında daha fazla bilgi edinin.