İçeriğe geç
Anasayfa » Blog » Başkalarının Gözünden Ne Kadar İzleniyorsun? (Spotlight Effect&Pratfall Effect)

Başkalarının Gözünden Ne Kadar İzleniyorsun? (Spotlight Effect&Pratfall Effect)

Cevabı kısa yoldan vermek gerekirse; çalışmalara göre, eğer bir magazin figürü değilseniz, başkaları tarafından çok da ayrıntılı izlenmiyorsunuz veya eleştirilmiyorsunuz. Aksine hatalarınızla daha sempatik bile olabiliyorsunuz. Bu konudaki söylemler, çalışmalar neymiş peki bir bakalım.

 

Ekşi Sözlük yazarlarından birinin söylenimine göre;

Anksiyete bozukluğu ile doğrudan bağlantılı bir etkidir. insanların gözlerinin sürekli sizin üzerinizdeymiş gibi gelmesi bence bütün insanlarda az da olsa vardır. kendinizi çirkin bulduğunuz bir gün dışarıya çıkmaktan korkarsınız ama aslında arkadaşlarınız sizi dün gördüğünden çok da farklı görmezler. Anksiyete bozukluğu olan kişiler de sürekli kendilerini başkalarının dikkatindeymiş gibi hissederek kaygılanır”

Tabi ki bu biraz sert bir eleştiri olsa da doğruluk payı, içinde bulunduğunuz ruh halinin evresine göre değişebilir.

Spotlight Effect (sahne ışığı etkisi); Cornell Üniversitesi’nde yapılan bir araştırmada 109 gönüllü öğrenci içine, üzerinde o dönem pek de sevilmeyen Amerikalı müzisyen Barry Manilow’un fotoğrafının bulunduğu bir tişörtle salıverilen başka öğrencilerin aldığı tepkiler ölçüldü. Kalabalık içinde bir süre geçiren öğrenciler salondan çıktıklarında araştırmacılara, insanların en az yarısının üzerlerindeki tişörtü fark ettiğini ve hakkında yorum yaptığını söylediler. Oysa, kalabalığın çeyreği bile bu kişilere ve giydikleri tişörtlere ilgi göstermemişti. Tekrarlanan araştırma sonuçları, kişilerin gerçekte olduklarından yaklaşık 6 kat daha fazla dikkat çektiklerini düşündüklerini ortaya koydu.

Psikolog Nathan Heflig ise durumu şöyle açıklıyor:

Temel olarak, egosantrizmin sonucudur. Hepimiz kendi evrenlerimizin merkeziz. Bu bizim kibirli olduğumuzu ya da kendimizden başkalarına değer verdiğimizi değil, tüm varlığımızın kendi deneyimlerimiz ve bakış açımızdan olduğunu söylememektir. Ve bu deneyimleri diğer insanlar da dahil olmak üzere etrafımızdaki dünyayı değerlendirmek için kullanıyoruz. Fakat diğer insanlar, örneğin, sahip olduğunuz lekeyi bilmezler, aynı zamanda kendi evrenlerinin de merkezidirler ve sırayla başka şeylere odaklanırlar! Naif gerçekçilik ve önyargı kör nokta da buna katkıda bulunur. Örneğin, insanlar kendilerini genellikle önyargılı olarak algılamazlar. Odaklandıklarının doğru ve nesnel olduğunu varsaymaya eğilimlidirler. Buna karşılık, çoğu insanın odaklandıklarını fark etmeleri gerektiğine inanırlar; sonuçta (kişinin aklında) nesnel ve doğrudur.

Bu, insanların diğer insanların düşüncelerini ve davranışlarını değerlendirmek için kendi deneyimlerini ve bilişlerini kullanmaları ve algılarının başkaları tarafından paylaşılmalarını ve doğru olduklarını abarttıkları bir durum yaratır. 

Sonuç olarak, insanlar daha fazla insanın gömleklerden ve benzeri şeylerden leke çıkardığını düşünüyor.

     Sahne ışıkları sahnedeki tiyatrocu, konuşmacı veya dikkat çekilmek istenen kişi üzerine yoğunlaşır. Oysaki günlük yaşamda işin öyle olmadığını gösteren bir etkidir. İnsanlar doğası gereği kendini önemser ki öyle de olmalıdır bence. Fakat söylediğim gibi, herkes kendi benliğince önemlidir. Bu bakış açısı okadar da uzağa gitmez. En fazla birinci derece yakınlara kadar etki edebilir. Farketmişsinizdir belki de, sizin çocuğunuza sizin yoğunluğunuzda ilgi duyan bir yabancı birisi görmek neredeyse imkansızdır. Sizin sahnenizde olan kişi, başkası için okadar etkili olmayabilir.

Çevremiz bizi düşündüğümüzden çok daha az inceliyor veya fark ediyor. Sandığınızdan çok daha az fark ediliyorsunuz. O yüzden umumi yerlerde fazla kasmaya gerek yok. Gün boyu pantolonunuzun fermuarı açık şekilde gezmeniz, pek de global bir sorun değildir. Bütün bunların yanı sıra, “False Consensus” olarak tabir edilen, yanlış fikir birliği eğilimine girip, başka insanların farklı düşündüğünü kabul edip, sadece bizim gibi düşünen ve davranış gösteren insanlarla birlikte olma eğiliminde de bulunulabilir.

Bunların yanında Pratfall etkisi ile, psikolojik araştırmalar gösteriyorki, başkalarının yanında hata yapmamız veya hatamızı kabul etmemiz bizi başkalarına daha çok sevdiriyor.Bu teori, Elliot Aronson da birini neden başkalarından daha çok sevdiğimizin, beynimizin neden bazı kişilerden daha çok hoşlandığının, onlara karşı sempatimizi arttıranın nedenini ‘Pratfall Effect’ olarak bulmuştur. Pratfall effect; kişinin ne kadar mükemmel değilse sevilme oranının o kadar artması anlamına gelir (Montaya Matheew ve Horton, 2012).

Kaliforniya üniversitesi psikologlarından Elliot Aronson,yaptığı deneylerde kaydettiği ses kayıtlarının, gönüllülere dinletildiğinde, görüşmeler sırasında önüne kahve döken kişilere ait ses kayıtlarının dinleyenlere daha samimi gelmiştir. Kendinle barışık olan kişiler herzamman daha samimi ve candan gelmiştir bizlere. İşte kendinle barışık olmak, hatalarını örtbas etmeye kasıntı durmaya çalışmamak da bu etkiden geliyor.

 

Eğer mükemmel değilseniz, insanlar sizi daha çok sevecek.

 

Yine Cornell Üniversitesi’ndeki psikologlardan Tom Gilovich, 2000’de yaptığı bir çalışmada benzer sonuçlara ulaşmıştı. Tartışma gruplarında kişilerin zekice yorumlarının ya da küçük gaflarının düşündüklerinden akılda çok daha az kaldığını belirten Gilovich, endişe, üzüntü ve hatta yalanlarımızın gözlemcilerin dikkatinden kolayca kaçabildiğini söylemişti.

Bu kaygıların nekadar önemsiz olduğunu şimdiye kadar sanırım biraz anlatmış bulunuyorum. Fakat bir başka açıdan da bu tarz kaygıları limitinde hissetmemeizin de kendimize faydası olacağını söylemek gerekir.

Wake Forest Üniversitesi profesörlerinden Mark Leary, konunun diğer boyutuna dikkat çekiyor: “Spot ışığı etkisi sosyal açıdan kişiyi kısıtlasa da, insanların hakkımızda ne düşüneceği kaygısını duymak, bunu hiç düşünmeden davranmaktan iyidir ve iyi bir iş, aile, sosyal hayat kurma konularında ortaya çıkaracağı riskler daha azdır.” Yani, davranışlarımızın doğuracağı tepkileri hiç kafaya takmamaktansa, en azından onlara dikkat edecek kadar düşünmek faydalı olabilir.

Ama her ne kadar rahat olmak istiyorsak, spotlight effect i toplum önüne çıkacağımız her dönemde hatırlamamız gerekir.”endişelerinin başkaları tarafından gözlemlenmediğini düşünen kişiler daha az endişeli olurlar” 

 Selam olsun,

Mkabasakal

 

———————————————————————————————————————-

Kaynak:

https://www.uplifers.com/surekli-yargilandiginiza-dair-endiselere-son/#ixzz5YXPTMJEy

https://www.guncelpsikoloji.net/ilginc-bilgiler/birini-neden-severiz-pratfall-efekt-nedir-h6062.html

Nathan Heflick, Ph.D.-https://www.psychologytoday.com/us/blog/the-big-questions/201111/the-spotlight-effect

Altun, Ş. (2017). Ferrariyi Çalan Fil. Hayygrup Yayınevi

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Bu site, istenmeyenleri azaltmak için Akismet kullanıyor. Yorum verilerinizin nasıl işlendiği hakkında daha fazla bilgi edinin.